19 Aralık 2013 Perşembe

ABBASİ SANATI

750 yılında halifelik Abbasilere geçmesi ile birlikte devletin merkezi Şam'dan Bağdat'a taşınmış İslam sanatı da doğuya doğru bir yayılma göstermiştir. Emeviler döneminde olduğu gibi Abbasiler döneminde de bir yandan fetihler sürmüş bir yandan da kültür ve sanat etkinliklerine ağırlık verilmiştir.

 Yapılarda malzeme olarak taş yerine kerpiç ve tuğlayı tercih eden Abbasiler, süslemede de Emevilerin kullandıkları mozaik ve freskonun yerine tuğla ve alçı denilen stuko kullanmışlardır. Stuko duvar kaplamaları ile duvar ve tavan süslemelerinde kullanılır.

a) Dini Mimari

     Daha önce değindiğimiz gibi dini mimaride ilk aklımıza gelen camilerdir.  Bu dönemde ilk türbe niteliğini taşıyan cami de bulunur.

Samarra Ulu Camisi (848-852): Halife Mütevekkil tarafından yaptırılan yapı, İslam dünyasının en büyük camisidir. Yapıda malzeme olarak tuğla ve kerpiç kullanılmıştır.  Günümüze yalnızca yuvarlak kulelerle çevrili dış duvarları ve minaresi kalmıştır.  Camide bitki motifli mozaikler, süsleme malzemesi olarak da stuko (alçı) kullanılmıştır.

Tolunoğlu Ahmet Camisi (879): Mısır'da kurulan Tolunoğulları kurucusu Ahmet tarafından yaptırılmıştır. Yapımında tuğla kullanılmıştır. 

Kubbetü's Süleybiye Türbesi (862): Samarra'da bulunan bu yapı İslam sanatının ilk türbesi olarak kabul edilir. İç içe iki sekizgen duvarlardan oluşun bu yapının ortasında kubbe ile örtülü merkezi bir bölüm vardır. İki sekizgen arasında koridor bulunmaktadır. Ayrıca dış sekizgende bulunan kapılar günümüzde şuan pencereye dönüştürülmüştür.

b) Sivil Mimari

Abbasiler kurdukları kentlerin planlamasında yeni bir anlayış getirmişlerdir. Kentlerini yuvarlak olarak planlamış, kent merkezinde önemli yapılarını konumlandırmışlardır. Bağdat, Samarra, Rakka bu tip kentlerdir. Ayrıca Abbasiler dönemine ait sivil yapılardan saray ve evler bu kentlerde yapılan kazılarla ortaya çıkarılmıştır. Abbasi sarayları, Emevi saraylarına benzer. Ancak Emevi saraylarındaki taş ve mozaik süslemeler yerini alçı (stuko) süslemelere bırakmıştır.

Ukheydir Sarayı (778): Kerbela'ya yakın bir yerde bulunan saray, halife El-Mansur tarafından yaptırılmıştır. Giriş bölümü, tören avlusu ve kabul salonundan oluşur. Dıştan oldukça korunaklıdır. Ayrıca iç süslemelerinde stuko süslemeleri dikkat çekicidir.

Balkuvara Sarayı (854): Halife Mütevekkil tarafından Dicle nehrinin kıyı kısımlarında yaptırılmıştır. Sarayın çevresi bir duvarla çevrilmiştir.  Sarayın iç kısımları, ahşap, mermer, stuko ile süslenmiştir. Fresko türü resimler bulunup üzerinde insan ve kuş figürleri yer alır.





22 Ekim 2013 Salı

Mısır hiyeroglif yazısı, birbirinden kolaylıkla ayırt edilebilecek yüzlerce sembolden oluşur. Her işaret belli bir sesi veya nesneyi temsil eder. Bu yazı soldan sağa veya sağdan sola ya da yukarıdan aşağı yazılabilir, okumak için ölçüt sembollerdeki insan ya da hayvan figürlerinin baktıkları yöndür. Mısır hiyerogliflerinde 700'den fazla işaret bulunmaktadır. Bu yüzden de okuma yazma oranı düşüktür. Çünkü hiyeroglif bir harf yazısı değildi. Bunlar için yazıcı adlı bir meslek vardı. Bu insanlar uzun bir eğitimden geçerlerdi. Ayrıca hiyeroglif öyle zor bir yazıydı ki sanat halini almıştı.
Kimi işaretler 1 harfe, kimileri 2, kimileri de 3 harfe bazılarıysa bir kelimeye karşılık gelir. Buna örnek olarak latin kökenli dillerde 'x' işaretinin Türkçedeki 'ks' harflerine karşılık gelmesi verilebilir. Ayrıca yazılan kelimenin anlamını güclendiren ve tamamlayan çizimler de vardır. Mesela bastonlu adam çiziminin yaşlı kelimesini tamamlaması gibi.
Bu yazım tarzı tapınak duvarlarında ve mezarlarda görülür. Bu tarzdan başka 3 yazım tarzı daha vardır. Bunlar daha çok papirüslerde görülür.
  1. Hieratik : Hiyerogliflerin el yazısı hali olarak düşünülmelidir. Katipler ve rahipler tarafından kayıt tutmak için M.S. 300 e kadar kullanılmıştır.
  2. Demotik : Çizimlerin daha basit olduğu demotik (yunanca demos - halk kelimesinden gelir) günlük yazışmalarda halk tarafından kullanılmıştır.
  3. Koptik : Hıristiyan Mısırlıların (kıpti) yunan alfebesine yaptıkları 6 harflik ilaveyle oluşan yazı. Kıpti kilisesi tarafından hala kullanılır.